2020 YILI İLE BİRLİKTE HAYATIMIZA GİREN COVİD-19 ÇÖZÜMLERİ

2020 Yılı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir pandemi süreciyle başladı aslında. Bunu ilk başlarda hissetmesek de yeni yılın ilk zamanlarından sonrasında yani klasik sektörel tabirimizle ilk çeyreğin sonlarına doğru kendini fazlasıyla gösterdi ve bu durumu inkar edenlere en ağır karşılığı verdi. Değişen global dengeler ve ardından gelen ardı arkası kesilmeyen bilimsel açıklamalar. Bize hep aynı şeyi söylüyorlardı. Bu süreç bölgesel değil global olacaktı ve oldu da.

Hızla atılım yapan sektörün öncü güvenlik firmaları daha önce çevre güvenliği ve önemli sanayi tesislerde konumlandırdıkları termografik görüntüleme yapabilen güvenlik kameralarını bu sefer pandemi ve virüsle mücadeleye hazırladılar. Hızlıca yapılan bu atılımlar virüsün en büyük belirtilerinden biri olan vücut ısısı sıcaklığını belirli aralıklarda tespit edip uyarı vermeleri ile özellikle toplu ve sosyal alanların yönetimlerini bir nebzede kendimizi güvende hissetmemizi sağladılar.

Ülkemizde de üçüncü çeyrek itibariyle yaygınlaşan termal ürün çözümlerini bir çok yerde gözlemler hale geldik özellikle havalimanı girişleri ,toplu taşımanın yoğun olarak kullanıldığı istasyon girişleri, bazı önemli devlet dairelerimizin ve hastanelerimizin girişleri, çalışan insan popülasyonunun yüksek olduğu sanayi kuruluşları girişleri gibi birçok noktada gerek iş verenler gerekse yetkililer çalışanlarını daha güvende hissettirmek yeri geldiğinde ise kendi omuzlarındaki sorumluluğu azaltmak adına bu yöntemlere başvurduklarını gözlemledik. Bu noktalara konumlandırılan sistemler aynı zamanda hep dikkat çekilen sosyal mesafeye hem de maske kullanımını arttırmaya yönelik sesli uyarı destekleri de ikinci çeyrek itibariyle gelmeye başladı. Böylelikle operatörün gözlemleri dışında kamera üzerinden direk ısısı ölçülen kişiye yönelik “Lütfen Maskenizi Takınız” uyarılı ile ikinci bir farkındalık da insanlara aşılanmaya başlandı.

Tüm dünyanın covid-19 üzerine sayısız derecede yaptığı biyolojik çalışmalar sayesinde sadece termal olarak alınan görüntülerin virüsün tespitinde ve bulaşısın da bir azalmaya gitmediği görüldüğünde bu seferde sektör olarak bir yenilikle daha karşılaştık. Dezenfektasyon koridorları şuan için elimizdeki en etkili yöntemler olarak görülüyor. Bu dezenfektasyon koridorları hem yüksek ısı tespiti, hem maske kontrolü hem de bunun yanı sıra kişinin etrafına püskürttüğü dezenfektan sayesinde üç aşamalı olarak bir prosesten geçmiş oluyorsunuz.

Covid-19’a karşı verilen savaş bitmiyordu sosyalleşme en büyük düşmandı. Siz her ne kadar önlem alsanız dahi covid-19 virüsü sosyal ortamlarda bulaş oranı en yüksek olan virüslerden çünkü bulaşma şekli değişiklik gösterebiliyor ve bulaşma yüzdesi yüksek böylelikle yeni bir sorun ortaya çıkmaya başladı. Bulaş minimaliz edebilmek için en fazla kaç kişi kaç metrekare alanda bulunmalıydı. Tam burada yine sektör devlerimiz kişi sayma kameraları ile önceden metrekare hesabı ile maksimum insan sayısının belirlendiği sosyal olanların girişlerinde 3D olarak kişi sayma ve analizi yapmaya başladılar. Böylelikle temel hedef sosyal ortamların önceden belirlenmiş insan sayısının üzerine çıkışını önlemekti.

Kimi zaman sevdiklerimizi , kimi zaman işimizi ve paramızı , kimi zaman prestijimizi ve kimi zaman güvenilirliğimizi korumaya çalıştık bu sistemlerle ve hala bunların üzerinde çalışıyoruz. Ancak 2020 yılı bizlere çok açık bir şekilde şu soruyu sordu “Sağlığımızdan daha önemli ne var?” ve cevabımızı ayrı ayrı zamanlarda farklı şekillerde sorgulattı. Şimdi sormamız gereken soru şu teknoloji bu savaştan galip çıkabilecek mi? 2021 yılına doğru gün saydığımız bu son 2020 günlerimizin değerini bilmemiz ümidiyle.  

Kenan Küçükgil

3B Güvenlik Proje Satış ve Teknik Destek Sorumlusu